Serhat Tutumluer

Saturday, November 04, 2006

Serhat Tutumluer Erkekler Ağlamazda Demet Evgarla

Serhat Tutumluer Erkekler Ağlamazda Demet Evgarla

Yapım: ATV
Proje tasarım: Tomris Giritlioğlu
Senaryo: Yüksek Tansiyon Senaryo Grubu Yönetmen: Sadullah Çelen
Oyuncular: Serhat Tutumluer, Demet Evgar, Şebnem Sönmez, Engin Alkan

Konu:
Beyza’nın Kadınları filmiyle adından söz ettiren Demet Evgar, bu kez tiyatro oyuncusu Serhat Tutumluer’le karşımızda. Erkekler Ağlamaz, lunaparkta çalışan bir baba-oğulun hikâyesini konu alıyor. Annesi Zeynep, küçük bir çocukken terk ettiği oğlunu aramaktadır. Tesadüfen iş için geldiği Safranbolu’da oğluna ve eski kocasına rastlar. Ama Murat (Serhat Tutumluer) oğlunu Zeynep’e vermemekte ısrarcıdır. Hayli tanıdık ama herkesin ilgisini çekecek dokunaklı bir aile öyküsü…

Serhat Tutumluer

Monday, October 30, 2006

Panayır Yakışıklısı Serhat Tutumluer

atv'de yayinlanan 'Erkekler Ağlamaz' dizisinin basrol oyuncusu Serhat Tutumluer, panayırda yasayan hiz tutkunu yakisikli baba karakteriyle daha ilk bolumde gonulleri fethetti.

Bir cok dizide rol almasina ragmen Arzum Onan ile basrolunu paylastigi "Sahra" dizisiyle dikkatleri ceken Serhat Tutumluer, simdi de atv'de yayinlanan "Erkekler Ağlamaz'la izleyicilerin gonlunu fethetti. Dizide eski motokros yariscisi bir adami canlandiran Tutumluer'in bu sahnelerde usta olduguna aldanmayin. Hayati boyunca motosiklete binmedigini, bunun icin haftalarca ders aldigini soyleyen sanatci, tehlikeli sahnelerde dublor kullaniyor. Tutumluer ile dizi ve ozel hayatini konustuk...

* Erkekler Ağlamaz'la unutulmus eski eglenceleri hatirlattiniz, ozel panayır kurdunuz. Bu panayırdaki insanlari herkes sevdi. Siz onlar hakkinda ne dusunuyorsunuz?

Serhat Tutumluer : Maddiyata onem vermeyen, kendilerinden baskalarini dusunen insanlar. Bu insanlar biraz gecmiste kaldi. Yasama sevgiyle, sefkatle, emekle, is gucuyle bakabilmek onemli bir seydir. Yapmak istedigimiz, bu duygulari tekrar aciga cikarabilmek. Silahla, kavgayla yani uctaki duygularla degil, insanin kendinde var olan gercek duygulariyla bunu yapmaya calisacagiz. Bu zamana kadar televizyonlarda bir cok kotu ornek gorduk. Dolayisiyla burada kocaman bir aile var. Lunaparkta yasayip yasam mucadelesi veren, eski Yesilcam filmlerindeki gibi bir aile.

'DEMET'LE ARKADAŞIZ'

* Dizideki partneriniz Demet Evgar'la nasil bir calisma ortaminiz var?

Serhat Tutumluer : 5 yil once Nihat Durak'in yonetigi Çaylak isimli bir dizi vardi. Orada ben deli bir gazeteciyi canlandiriyordum. Deli gazetecinin deli sevgilisini canlandiran da Demet'ti. Yani yillar sonra tekrar bir aradayiz ve cok iyi anlasiyoruz.

* Dizide canlandirdiginiz karakterin sizinle benzer yonleri var mi?

Serhat Tutumluer : Gercek hayatta Serhat'la uyusmayan bir karakter. Sonucta hiz tutkusu var. Ama ben su acidan bakmayi tercih ediyorum; her insanin bir egilimi ve yasam tarzi vardir. Murat karakterinin de delifisek olusu, kendi sinirlarini kesfetme amaci, gencliginden gelen bir hiz tutkusu var. Kendini bulmak icin motosiklet ve araba yarislarina katiliyor. Ama baba olunca, babaligin verdigi sorumluluklari sayesinde bir cok seyden fedakarlik ediyor.

DUBLÖR KULLANIYOR

* Motosikletle olan sahneler cok risk- li. Ama bunu yapan insanlar da var...

Serhat Tutumluer : Evet motosikletle daracik bir mekanda inanilmaz tehlikeli gosteriler oluyor. Ama cok ilginc. Ben bunu kucuklugumde gormustum. Bu dizinin en buyuk ozelliklerinden biri de unutulmus degerleri ortaya cikarabilmesi. Motosikletle yapilan bir akrobasi durumu var. Turkiye'de bu isi 3 kisi yapiyormus. Biz de bir tanesini, Sait Ahmet Yildirim'i bulduk. Hayatini bu isten kazaniyor. O benim dublorum, ben de onun figurani olacagim. Yani karakteri canlandiran benim. Ama orada meslegi icra eden kisi o.

* Bunun disinda in- sanlarin hic menfaat- leri olmadan 1 ay orda yasadiklarin- dan bahsettiniz. Siz boyle bir or- tamda yasar miydiniz?

Serhat Tutumluer : Ben elimden geldigince boyle bir ortamda yasiyorum. Yani, herkesin bir arkadas cevresi vardir ve ben de kendimden once onlari dusunerek, onlarin da kendinden once beni dusunerek yasadigini biliyorum. Bu guzel bir duygu.

* Daha once hic motosiklet kullandi- niz mi?

Serhat Tutumluer : Bu konuda egitim aldiniz mi? Hayir, ilk kez bu dizide motosiklet kullandim. 1-2 hafta egitim aldiktan sonra, bindik motositkletin uzerine. Hareketli araclari kullanmak gercekten buyuk bir yeti. Bence bu oyuncuda olmasi gereken onemli yeteneklerden biri.

* Dizi disinda neler yapiyorsunuz?

Serhat Tutumluer : İzmit Şehir Tiyatrolari'nin oyuncusuyum. Burada 8 yili devirdim. Isil Kasapoglu'nun kurdugu bir tiyatro. Konservatuvardan mezun olan ve memur zihniyetiyle tiyatro yapmak istemeyen herkes Isil Kasapoglu'nun catisi altinda birlesti. Bugunlerde 'Karar Kimin' adli bir oyunda oynuyorum. İki yildir oynamama ragmen, halen kapali gise oynuyorum. Bunun disinda 'Oyunun oyunu' isimli bir oyunum daha var.

* Ufukta bir si- nema filmi gorunu- yor mu?

Serhat Tutumluer : Gecen sezon Dervis Zaim'le 'Cenneti beklerken' diye bir film cektik. Antalya Altin Portakal Film Festivali'nde gosterime girecekti ama yetismedi. Film,1600'lu yillarin Osmanli'sini anlatiyor. Kayseri, Nevsehir ve Kapadokya civarinda cekildi. Gercek mekanlarda cekildi. Oradaki tek amacim; Dervis Zaim icin calisarak, yazdigi senaryoyu, karakteri, onun kafasindan gectigi gibi aktarabilmekti.

'ÇOK ELEŞTİRİLİYORUM'

* Az ama oz islerde kendinizi gosteri- yorsunuz. Bunun ozel bir nedeni var mi?

Serhat Tutumluer : Beni taniyan insanlar benim medya sistemini elestirel bir bakis acim oldugunu bilirler. Ve medyanin halka karsi gerekli sorumluluklarini yerine getirmedigini dusunuyorum. Ama gordugunuz gibi bir televizyon dizisinde basrol oynuyorum. Zaman zaman bu ikisinin elestirisi geliyor bana. Ben de onun tam tersi oldugunu soyluyorum. Televizyona cikmak duyarlilikla, bilinclilikle yapilmasi gereken bir istir. Öyle insanlarin hayatlarina giriverirsiniz ki, bu buyuk bir sorumluluktur. Oyuncular; "İste televizyona cikiyorum canim ya ne yapayim, iste para icin yapilan bir istir' diye baktiklari surece bu sorumluluktan uzaklasirlar. Bu da oyuncunun seyircisine karsi olan sorumlulugundan uzaklasmasi demektir. Bu sorumlulugu herkesin tasimasi gerekli.

* Televizyon, gunumuzde eglencenin yanisira en iyi egitim araclarindan biri ol- du. Bunu da gozardi etmemelisiniz...

Serhat Tutumluer : Egitimden biraz uzaklastik biz. Televizyon dizileri pek bilmedigim bir istir. Bir takim dizilerin ulkemiz gundeminde ve gazetelerin mansetlerinde tasinan kotu olaylara sebebiyet verdigini hepimiz yakindan biliyoruz. Bu sisteme bakarken tum bunlarin aslinda sadece bir tek amaci oldugunu dusunmemiz gerekiyor. Seyirciye karsi olan sorumluluk duygusu. TRT siyah beyaz yayinini yapmaya baslarken, o donemden kalan TRT spikerleriyle gidin bir konusun. Nasil saygindi seyirciye. Maalesef, simdi bu sayginligi yavas yavas yitiriyoruz...

Serhat Tutumluer
Kaynak : TAKVİM

Sunday, October 08, 2006

Erkekler Ağlamaz'da Eski Yeşilçam'ın Tadı Var

atv'nin yeni dizisi 'Erkekler Ağlamaz'in basrol oyuncusu Serhat Tutumluer "Bu dizide silah, kavga yok. Yasama sevgiyle bakan insanlar var. Tipki eski Yeşilçam filmlerindeki gibi..." diyor..

Çaylak, 'Kasirga İnsanlari' ve 'Sahra'dan sonra 'Erkekler Ağlamaz'... Şöhret basamaklarini sessiz ama emin adimlarla tirmanan Serhat Tutumluer, atv'nin yeni dizisi 'Erkekler Ağlamaz' ile izleyicilerin gonlunu fethetmeye geldi. Eski bir motokros yariscisini canlandiran Tutumluer, izleyenlerin dizide Yeşilçam filmlerinin tadıni bulacaginin altini ciziyor.

GERÇEKÇİ BİR DİZİ

* Bize biraz projeden bahsedebilir misiniz?
Serhat Tutumluer: Dizinin proje tasarim sorumlusu Tomris Giritlioglu ile bundan birkac ay once 'Esir Kalpler' adli dizide calismistim. O dizi bitince sundu bu projeyi bana, benim de ilgimi cekti. Çunku, onceki rolumden farkli olarak cok sicak ama biraz da zorlayici bir karakterdi. Ayrica 'Erkekler Ağlamaz' cok gercekci bir dizi.

* Senaryoda sizi etkileyen ne oldu?
Serhat Tutumluer: Maddiyata onem vermeyen, kendilerinden baskalarini dusunen insanlar bu dizidekiler. Bu insanlar biraz gecmiste kaldi. Yasama sevgiyle, sefkatle, emekle bakabilmek onemli bir seydir. Bu zamana kadar televizyonlarda bircok kotu ornek gorduk zaten. Silahlar, kavgalar... Burada kocaman bir aile var. Adeta eski Yeşilçam filmlerindeki gibi bir aile.

* Patrneriniz Demet Evgar'la daha once calismis miydiniz?
Serhat Tutumluer: Bes yil once Nihat Durak'in yonetigi 'Çaylak' isimli bir dizi vardi. Orada ben deli bir gazeteciyi canlandiriyordum. Deli gazetecinin deli sevgilisini canlandiran da Demet'ti. Yani yillar sonra tekrar bir aradayiz.

* Motosikletle cok riskli sahneler var. Dublor kullaniyor musunuz?
Serhat Tutumluer: Evet motosikletle daracik bir mekânda inanilmaz tehlikeli gosteriler yapiliyor. Ben bunu kucuklugumde gormustum. Bu dizinin en buyuk ozelliklerinden biri de, unutulmus degerleri ortaya cikarabilmesi. Motosikletle yapilan bir akrobasi durumu var. Turkiye'- de bu isi uc kisi yapiyormus. Biz de bir tanesi olan Sait Ahmet Yildirim'i bulduk. Dizide benim dublorum...

* Daha once motosiklet kullanmis miydiniz?
Serhat Tutumluer: Hayir ilk kez kullaniyorum. 1-2 hafta egitimden sonra, bindik motosiklete...

TİYATROYA DEVAM...

* Dizi disinda bir de tiyatroda oynuyorsunuz degil mi?
Serhat Tutumluer: İzmit Şehir Tiyatrolari'nin oyuncusuyum. Isil Kasapoglu'nun kurdugu bir tiyatro... Bugunlerde 'Karar Kimin?' adli bir oyunda oynuyorum. İki yildir halen kapali gise oynuyorum. Bunun disinda 'Oyunun Oyunu' isimli bir oyunum daha var.

* Sinema filmi projeniz var mi?
Serhat Tutumluer: Gecen sezon Dervis Zaim'le 'Cenneti Beklerken'i cektik. İlk kez Antalya Altin Portakal Film Festivali'nde gosterime girdi. Film gunumuz sanatcisinin sorumluluklarini elestiriyor. Oradaki tek amacim; Dervis Zaim'in yarattigi karakteri, onun kafasindan gectigi gibi aktarabilmekti.

Serhat Tutumluer
Sabah

Saturday, September 30, 2006

Amacımız Namuslu Bir İş İzletmek

"Esir Kalpler"in başrol oyuncuları Serhat Tutumluer ve Zeynep Beşerler’le dizi üzerine konuştuk. Tutumluer ve ikinci başrolünü oynayan Beşerler, diziden umutlu olduklarını belirtiyorlar. Tutumluer; "Amacımız seyirciye namuslu iş izletmek" diyor.

- Esir kalpler ekibiyle tanışmanız nasıl oldu?

Serhat Tutumluer: İlk başta senaryo geldi. Tomris Hanım’la görüşmelerimiz oldu. Senaryoyu okudum ve beğendim. Esir Kalpler’in öyküsü ve oyuncu kadrosuyla büyük ilgi uyandıracağını düşünüyorum.

Zeynep Beşerler: Tomris Giritlioğlu’nun teklifiyle başladım ben de. Ona çok güveniyorum. Bu senaryonun devamlılığına da inanıyorum. Bunun yanında Zuhal karakteri çok farklı geldi bana. Benden çok ayrı yapısı vardı.

- Canlandıracağınız karakterlerden bahseder misiniz biraz?

Serhat Tutumluer: Ben Demir’i oynuyorum. Demir’in ailesi işçi fakat onu yetiştiren bir fabrikatör. Demir bir avukat, zekasını, duygusunu kullanarak geçmişi ve geleceğini planlamak durumunda.

Zeynep Beşerler: Benim canlandıracağım Zuhal karakteri, biraz uçarı bir karakter. Zengin bir ailenin tek kızı. Etrafındakilere, kendi oyuncağıymış gibi davranıyor. Kafasına koyduğunu yapan, bu arada etrafında dönen dış dünyadan pek haberi olmayan biri Zuhal.

- Zuhal karakteriyle örtüştüğünüz noktalar var mı?

Zeynep Beşerler: Zuhal, dikbaşlı ve yanlış olduğunu bilse bile kafasına koyduğunu yapan bir insan. Ben de böyleyim.

- Peki dizide Demir imkansız bir aşk mı yaşıyor?

Serhat Tutumluer: Her dizide olduğu gibi bizim dizide de imkansız bir aşk var. Türk Sineması’nda çok işlenen bir konuyu ele alıyoruz. Ailenin içinde büyüyen ama kardeş olmayan kız ve erkek, yaşları ilerleyince birbirlerine aşık olduklarını fark ederler. Öte yandan sizi doğuran mı size emek hercayıp sizi hayat sunan mı sorusunu tartışacağız dizide.

- Serhat Bey siz Sahra dizisinden sonra Esir Kalpler’le tekrar Kanal D ekranlarındasınız...

Serhat Tutumluer: Benim amacım seyirciye namuslu bir iş izletmek. İzleyiciyi kandırmadan sadece ’izleyici’ konumuna sokmadan, takip etmek zorunda ve düşünmek olduğu bir televizyon dizisi sunabilmek. Seyirciyi sadece izleyici olmak çıkartıp onu düşünmeye sevk eden bir dizi olacak bu.

- Bir izleyici olarak, televizyonlardaki dizileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Zeynep Beşerler: Bunları ayırt etmek bana düşmez. O dizilerdeki verilen emeği bildiğim için, eleştiri yapmayı kendime yakıştıramıyorum.

- Reyting kaygınız var mı?

Serhat Tutumluer: Bu bir sistem. Bana, "Neden böyle bir sistemin içindesiniz?" diye sorarsanız, şöyle derim; televizyona çıkma amacım, sinema filminde oynayabilmekti. İzmit Şehir Tiyatroları’nda oyunculuk yapıyordum. Sinema yönetmenlerinin beni orada görüp rol teklifi etme olasılığı çok düşüktü. Kendimi televizyon ekranlarında göstermek kararı aldım. Bu sistemin içine bilerek girdim. Reyting kaygıları var ama bazen iyi işler de gösterimden kalkıyor.

- Dizi beğenilmez ve dört bölüm sonra kaldırılırsa, bu sizi hırslandırır mı yoksa oyunculuk adına içinize kapanmanıza mı neden olur?

Zeynep Beşerler: Açıkçası ben dizinin bitmesini çok üstüme almam, herhalde benim yüzümden bitmiyordur. Ne hırs olur ne de başka bir şey olur. Ben zaten hırslı bir insan değilim. O yüzden de ’kısmette böyle olması gerekiyormuş, olmuş’ derim.

Serhat Tutumluer

Serhat Tutumluer'in Kısa Biyografisi

29 Haziran 1972 Eskişehir doğumlu.
Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nden mezun oldu. 1997 yılından beri İzmit Şehir Tiyatrosu'nda çalışıyor. Mezun olduktan sonra Ankara Devlet Tiyatrosunda sözleşmeli sanatçı olarak çalışmaya başladı. "Çaylak","Kasırga İnsanları" adlı TV dizilerinde ve "Büyü" filminde yer aldı. Ekim 2004'ten bu yana "Sahra" adlı TV dizisinde "Mithat" karakterini canlandırıyor.

Ankara Devlet Tiyatrosu; "Sevda Türküsü", " Budala", "Giordano Bruno", "Küçük Nasreddin" adlı oyunlarda oynadı.

İzmit Şehir Tiyatrosu'nda oynadığı oynadığı oyunlar:
Hamlet
Sokağa Çıkma Yasağı
Hakimiyet-İ Milliye Aşevi
Nasreddin Hoca
Kuvayı Milliye Destanı
Üç Kuruşluk Opera
Şahmeran Hikayesi
Don Juan, Cimri
Bir Şehnaz Oyun
Bahar Noktası
Oyunun Oyunu
Barış
İsli Sisli Pis Puslu

Serhat Tutumluer

Saturday, April 01, 2006

Esir Kalplerde Serhat Tutumluer

KANAL D'DEN YENİ BİR DİZİ GELİYOR: ESİR KALPLER
21.03.2006 11:26

Basrollerinde; Savas Dincel, Serhat Tutumluer, Zeynep Beserler ve Lale Mansur’un oynadigi Esir Kalpler, onumuzdeki haftalarda ekrana gelecek.

Dizide diger onemli rolleri Ayda Aksel, Tolgahan Sayisman, Nurinisa Yildirim, Civan Canova, Cem Bender, Saadet Isik Aksoy, Betul Alganatay,Haydar Zorlu , Bahar Yanilmaz, Ali Taygun ,Ozlem Turkad, Elcin Sanal, Emre Aksoy, Selma Kutlu, Erkan Bektas ve Emre Ozcan paylasiyor. Yapimini SİS Yapim’in, yapimciligini Tomris Giritlioglu ile Ilgaz Giritlioglu’nun ustlendigi, yonetmenligini Taner Akvardar’in yaptigi, senaryosunu da Deniz Sertbarut’un kaleme aldigi ve onumuzdeki haftalarda ekrana gelecek dizinin konusu soyle;

Demir Uyguner, henuz alti yasindayken annesiyle babasini calistiklari fabrikada cikan bir yanginda kaybeder. Bu olay, onun hayatinin da donum noktasi olur. Fabrikanin sahibi Ruchan Akerman, kimsesiz kalan Demir’i evine alip, bakimini ustlenir. Hem hissettigi vicdan azabi, hem de bir ogul sahibi olmak tutkusuyla onu oz kizi Zuhal’den ayirt etmez. Ne var ki, o catinin altina girdigi ilk gunden itibaren Demir kendi kimliginin farkindadir. Ruchan’i ne kadar sevse, ne kadar saygi duysa da, onun babasi olmadigini, o ailede bir yabanci oldugunu hep bilir. Zuhal’i de hic bir zaman kardesi gibi gorememistir. Zuhal onun ilk askidir. Yillar gectikce, kiza olan sevgisi buyur ve kimseye soyleyemedigi bir aska donusur. Zuhal’se bu duygularin farkinda bile degildir.
Aradan 20 yil gecer.
Artik Demir’in de yoneticilerinden biri oldugu Akerman Holding, o gune kadar devletin islettigi bir madenin ozellestirme ihalesine katiliyordur. Ruchan, bu iste Demir’in aktif bir gorev ustlenmesini istemektedir. Demir’se, Ruchan’in erkek kardesi Ekrem’in calisma bicimine karsi oldugu icin bu fikre direnir. Ozellikle isci haklari konusunda aralarinda buyuk bir catisma vardir. Demir’in disinda kimse ozellestirmeye karsi cikan iscilerin direnisini umursamiyor gibidir. Ozellikle bu satista buyuk rol oynayan Ruchan’in kardesi Ekrem gerekirse sert tedbirler alarak isleri yoluna koyacagina inanir.

Serhat Tutumluer
medyatava

Cenneti Beklerken Hakkında

Yonetmen: Dervis Zaim
Goruntu Yonetmeni: Mustafa Kuscu
Kamera: Moviecam Compact ve Arriflex 35 III (Lokomotif)
Kamera Asistanlari: Erol Beraha, Ozgur Gur, Huseyin Basarir, Ozan Temiz, Hurer Ebeoglu
Cekim tarihleri: 26 Eylul - 31 Ekim 2005

Dervis Zaim yeni filmi 'Cenneti Beklerken'in cekimlerine basladi. 17. yuzyil Osmanli'sinda gecen filmde Zaim, İstanbul'da baslayip Anadolu'ya uzanan bir ask ve yol hikâyesi anlatiyor.

'Tavutta Rovasata'da marjinal bir yasam suren, araba hirsizi Mahsun'un sicacik hikâyesine ortak ediyordu Dervis Zaim bizi. 'Filler ve Cimen'de Susurluk iliskileri uzerinden Turkiye'nin fotografini cekiyordu. 'Camur'da ise politikacilarin ellerinde oyuncak haline gelen Kibris sorununun adada yasayan insanlari nasil etkiledigini anlatiyordu. Zaim cekimlerine henuz basladigi yeni filmi 'Cenneti Beklerken'de tarihin dehlizlerinde zorlu bir yolculuga cikiyor. Zorlu diyoruz cunku Zaim, bir yandan yonetmen olarak cevaplari hayli dusundurucu olabilecek, sinemamiza yeni acilimlar getirebilecek sorularin pesine dusuyor, bir yandan da yapimci olarak diger filmleriyle kiyaslandiginda hayli buyuk bir produksiyonu hayata gecirmeye calisiyor.

17. yuzyil Osmanli'sinda gecen ama farkli donemlerdeki bircok tarihi olayi ve sahsiyeti bulusturan kurgusal bir hikâye anlatan filmde Serhat Tutumluer, Ahmet Mumtaz Taylan, Melisa Sozen, Mehmet Ali Nuroglu, Nihat İleri gibi isimler rol aliyor. Zaim, cekimlerine Kayseri'de basladigi yeni filmini anlatti...

Soru: Sizi donem filmi cekmeye iten sebepler nelerdi?

- Kafami kurcalayan bazi sorularin yanitlarini ararken 'Acaba gecmis bize muhtemel bir yanit icin ipuclari verebilir mi?' sorusunu kendime sordum. Osmanli tarihi/kulturuyle ilgim oteden beri vardi. 'Gunumuzde yasayan bir insanin ruhu ve aklina bu kulturun fisildayacaklari neler olabilir?' sorusunu sormaya calistim. Bunu baska sorular izledi. 'Sinemada daha farkli anlatim tarzlarini nasil olusturabilirim?', 'Bu anlatim tarzlarini kendi sinema anlayisimla bulusturma adina Osmanli geleneginden yararlanma ihtimalimiz nedir?' gibi sorulari sorarken bu senaryoya geldim. 17. yuzyilda gecen, yazmaktan keyif aldigim bu senaryo 'Cenneti Beklerken', bu tip bir momentum sonucunda dogdu.

Esinlendigim birkac tarihi olay ve sahsiyet var. Taht kavgalari, minyaturler, resimler, seyyahlarin gozlemleri... Bir suru olayi kisa devre yaptirarak tek bir dere yataginin icerisinde eritmeye calistim. Ama esinlenmelerimin kimilerini taninmayacak hale getirmeye calistim.

Yaniti is bittikten sonra vermeyi tercih ederim. Tarihi az ya da cok takip eden insanlarin 'evet, bu hikâye su donemdeki su olayi andiriyor' diyebilecekleri olaylar var senaryoda. Ama film butunuyle 'tarihsel' olaylari anlatmiyor. Benim daha once yaptigim islerde oldugu gibi kurmacaya da yer veriyor. Esin kaynaklarindan cok beni heyecanlandiran bir iki noktanin altini cizmek istiyorum. 17. yuzyilda yasayan sehirli, murekkep yalamis bir Osmanli dunyaya nasil bakardi? Bu bakisin bugunku insanlara estetik ya da fikri bakimdan verecegi bazi ipuclari ya da onlarin hayatini daha keyifli kilacak bazi hazlari olabilir mi? Tek basina, sadece bir hazzi hatirlamak bile cok buyuk bir armagan olabilecektir bizim icin diye dusunuyorum. Gecmiste yasayan bu insanin problemleriyle bizim problemlerimiz birbiriyle ortusebilir mi? Filmde biraz bunlari desmeye, en azindan seyirciyi benimle birlikte haz almaya davet etmeye calisiyorum. Film İstanbul'da baslayip Anadolu'ya uzanan bir yol ve ask hikâyesi aslinda.

Soru: Filmin cekimlerine Kayseri'de basladiniz? Mekân olarak Kayseri'yi secmenizin sebebi nedir?

- İstanbul olmadan Osmanli'yi dusunmek imkânsiz zaten onun icin cekimlerin bir kismini İstanbul'da cekecegiz. Kayseri'ye gelince... Kayseri o doneme ait kervansaraylarin hâlâ saglam bulundugu bir yer. Ayrica Kayseri'nin ilginc ve farkli dokulari kisa mesafeler icinde bulabileceginiz bir doga yapisi var.

Soru: Turk sinemasi, genel olarak tarihi bir fon olarak kullanma egiliminde.

- Cok az film bunu asti. Siz tamamiyla tarihten beslenen bir filmin pesindesiniz anladigim kadariyla. Bence, bu topraklarda yeseren tarih sinemamizda cogunlukla parodi tarzi ile ele alinmis. Seyirci de tarihi filmleri cogunlukla daha onceki filmlerin yaratigi bir beklentiler kodu ile okumaya kosullanmis. Tarihle bizim sinemamizin daha baska duzlemlerde yuzlesmesi gerektigini dusunuyorum. Boylesi bir kucaklama hem bizim icin, hem de dunya icin bir zenginliktir. Bu anlamda 'Cenneti Beklerken' beni heyecanlandiriyor.

Soru: Hem yapimci, hem de yonetmen olmak, boylesi bir donem filminde zor olacak sizin icin.

- Turk sinema sektoru icinde film yapma pratiginin nereden nereye gittigi uzerine baska bir zaman uzun uzun konusmak isterim. Bu tabloda benim yapmaya calistigim turden filmlerin gerceklesmesi sapkadan tavsan cikarmakla esdeger bir seye donusuyor.

Uzun surecek bir konuyu kisa kesip tekrar 'Cenneti Beklerken' projesine doneyim. Gunumuzde gecen bir hikâye cekerken isiniz daha kolaydir. Kostum, dekor, su bu butcesinin altindan daha kolay kalkabilirsiniz. Dolayisiyla bu donem filminin benim icin en azindan yapim anlaminda bir sinama olacagini soyleyebilirim Serhat Tutumluer ile.

Ama ekibime guveniyorum. Benim gorevim zaten bu sureci keyifli hale getirmek. Hem kendim icin hem de ekibim icin. Film cekmeye calismakla aci cekmeyi galiba ayirmak gerekiyor. İkisi, bu zamanda ve bu ulkede, birbirinden cok da ayrilan seyler gibi durmayabilir. Ama bunlarin arasina keyif sokmak, hic de fena bir baslangic olmaz. Denemekte yarar var. Her seye ragmen.

Roportaj: Olkan Ozyurt - Radikal
Foto: Dervis Zaim (Fotografi ceken: Serkan Taycan)
Serhat Ulueren
Lokomotif Kamera

Nakavt Edici Bir Yumruk Gibi

TİYATRO ELESTİRİSİ: Ask Delisi

Sam Shepard'in 'Ask Delisi' (Fool For Love), sanat dunyasinda payina dusen sorumlulugu yerine getiren Akbank'in catisi altinda olusturulan ve cagdas yazarlari sahneye tasimayi amaclayan Yeni Kusak Tiyatro'nun ilk oyunu olarak cikiyor seyircinin karsisina. Toplulugun sanat yonetmeni konumundaki Mehmet Ergen'in secimi olan 'Ask Delisi'ni sahneye koyan da kendisi. Kufurlu konusmalar genelde yumusatilmis, basarili ceviri de onun.
Cagdas Amerikan ve dunya tiyatrosunun en onemli yazarlarindan biri olan, 40'tan fazla filmde rol alan Shepard'in simdiye kadar dilimize cevrilmis ya da oynanmis oyunlarindan her biri ('Vahsi Bati', 'Ac Sinifin Laneti') belleklerde yerlerini aldilar. 1985'te Robert Altman tarafindan sinemaya uyarlayan 'Ask Delisi', oyun olarak da Shepard'in her metninde tutturdugu cita yuksekliginde. Carpici, seyirciyi sarsan yipratici bir urun bu; yazarin yapitinin bir ayrilmazi olan icsel parcalanmayi, yazgi boyundurugunda yasanan bir sevdayi, sevdalari, cinselligi getiriyor sahneye...
Eddie, her zaman yaptigi gibi bu kez de habersizce ortadan kaybolmus, yalniz basina birakmistir birlikte yasadigi sicak adli May'i. Onun eninde sonunda geri donecegini umdugu, belki de bildigi icin beklemektedir May, bir yandan ona bir an once kavusma arzusuyla yanar, bir yandan da bu beklemeyi gururuna yediremezken, ofkesi giderek kabarirken. Ve Eddie geri doner anlatacagi 'pis' oykuyu anlatmak icin. İkilinin yasamina bir kadin -kontes oldugu soylenen- ile bir erkek de -Martin- girmistir. Kontes, iliskide firtinalar yaratsa da yalniz adiyla; erkekse ayni zamanda sahnedeki gercegiyle de vardir oyunda. Shepard eyleme sonradan, metnin ilk biciminde olmayan bir kisi daha katmis: yasli adam. Zaman disi bu kisi gecmisi, carpik iliskileri, bu ayrilamazligin gercek niteligini Eddie'nin yerine aciklayan bir tur gecmis zaman kâhinidir.
Shepard'in metni, nakavt edici bir yumruktan farksiz. Oyunu sahneye koyan Mehmet Ergen'in yorumu ve uygulamasi da ayni etkiyi yaratiyor. Daha oyun baslamadan sahnedeki dondurulmus yasam olgusu sonsuzlukla birlikte herkesin kacinilmaz sonu cagristiriyor seyircide, olumun tum hareketsizligi, katiligi ve sogukluguyla. Kisileri, kisiler arasi iliskileri de en ince ayrintilarina kadar ozumsemis Ergen. Gorunusleri, icsel yapilari, eyleme yatkinliklari acisindan uygun oyuncular secmis.
Bu duzeyin tutturulmasinda oyuncu kadrosunun katkisi da kuskusuz buyuk. May'de Esra Bezen Bilgin kisisinin butun bu icsel dalgalanmalari seyirciye dogallik cizgisinden sapmadan ulastirmanin yolunu yakalamis. Yasamda ne yapacagina bir turlu kesin karar verememis, siradan yasamindan bunalan, ancak ne kadar kacmak istese sonunda koklerine, dogal ortamina, 'pis' oykusune geri donen, geri donmekten baska bir sey yapamayan Eddie'de Serhat Tutumluer de bu basariya ortak oluyor. Bu yipratici savasimin bir yerinde ortaya cikiveren, o da caresizlik icinde bunalan, bu iliskiler karmasasinda bos yere kendi gizli tutkusuna bir cozum yolu arayan Martin'de kisisinin tum celiskilerini, duygudan duyguya gecislerini belli belirsiz dogal mimiklerle son derece basarili olarak veren Cengiz Bozkurt gibi. Oyun boyunca sahnedeki kosesinde oturan ve arada bir devreye giren Yasli Adam'da Oktay Sozbir'in bu ucluye katkisi daha etkili olabilirdi.
'Ask Delisi' Serhat Tutumluer ile sahne ve giysi tasarimi, muzik ve isik bakimlarindan da ovguye deger bir yapim. Sahne ve giysi tasarimini gerceklestiren Naz Erayda oyunun dogal ortamini ve simgesel boyutunu ayrintilariyla basariyla yaratmis. Giysilerde de incelikli gozlemlere dayali anlatim gucu yuksek uygulamayi surdurmus. Mor ve Otesi'nin yaratici muzigi de bu butunu etkili bir bicimde destekliyor. Yakup Cartik'in isik tasarimi, Aksanat'in teknik acidan olanaklari sinirli sahnesinde, May ile Eddie'nin, bir olcude de Martin'in yasamlarini, belki de tum yasamlari simgeleyen pencereleri kapali bu odanin kasvetli havasinin yaratilmasinda yardimci oluyor.
Sonuc olarak, Yeni Kusak Tiyatro'nun 'Ask Delisi' belleklerde yer edecek bir yapim Serhat Tutumluer'in de müthiş oyunuyla.

Serhat Tutumluer
radikal

Aşk Delisi’nin İki Genç Oyuncusu

Ask Delisi, gecen yil Mehmet Ergen onderliginde Akbank Kultur ve Sanat Merkezi’nde kurulan Yeni Kusak Tiyatro’nun ilk oyunu. Unlu Amerikali yazar Sam Shepard’in 1986’da yazdigi oyun, basrollerde Serhat Tutumluer ve Esra Bezen Bilgin’le her pazar sahneleniyor.

İzmit Tiyatrosu’nun kadrolu oyuncusu olan ikili, ‘Ask Delisi’nde iki tutkulu asigi canlandiriyor. Serhat Tutumluer bir yandan Sahra dizisinde oynuyor, Esra Bezen Bilgin ise ‘Kirmizi Olgunlari’ adli oyunla bu ay Bakirkoy Sehir Tiyatrosu’nda olacak.

Serhat Tutumluer, İstanbul Universitesi’nde sosyoloji okumus bir sure, sonra Ankara Devlet Konservatuari’na girmis. Ask Delisi’ndeki rol arkadasi Esra Bezen Bilgin’le de yollari burada kesismis ilk kez. Sonra, Ankara, ardindan İzmit Devlet Tiyatrosu derken ‘Ask Delisi’ne kadar beraber calismaya devam etmisler.

Tutumluer ve Bezen halen İzmit Devlet Tiyatrosu’nun kadrolu oyuncularindan. Konservatuvari bitirdikleri donemde Isil Kasapoglu’nun İzmit daveti ilac gibi gelmis. ‘Memur olmak istemeyenler gelsin, yeni bir seyler denemek istiyorum. Burada esek gibi calisacak adamlar istiyorum’ demis Kasapoglu. Bu her ikisinin de cok hosuna gitmis. ‘Alti saatlik bir Hamlet oyunuyla basladik. Isil Kasapoglu ile beraber calistigimiz donemde hep farkli olmanin pesinde kostuk’ diyor Tutumluer. Arkadasi Esra Bezen Bilgin de, Perihan Magden’in siirlerinden olusan ‘Mutfak Kazalari’ adli performansini heyecanla anlatiyor.

İzmit Tiyatrosu’nda calisirken Mehmet Ergen ve Serhat Tutumluer, yeni bir yapilanmadan bahsederek Aksanat’a cagirmis her ikisini de. İste bu yapilanmanin ilk urunu Ask Delisi. Serhat ise ilk basta biraz hafife alarak ‘Bunu mu oynayacagiz yani’ demis. ‘Meger ben ne kor bakmisim en basinda’ diye anlatiyor. ‘Bu oyle bir oyun ki birazcik o karakterden uzaklasirsan asla yapamazsin. Her oyuncunun en buyuk belasidir samimiyeti yakalamak. Bu oyunda o samimiyet hissini bir kere kacirirsan, butun oyun gider.’

Oyunda butun karakterleri birbirine baglayan en guclu duygu adindan anlasildigi uzere ‘ask’. Duvara toslamis gibi oluyorsunuz aski Esra ve Serhat’in oyunculuklarindan izlerken. Siz de boyle uclarda mi yasiyorsunuz aski diyorum. ‘Ben askta hep cesaret noktasinda tikandim’ diyor Tutumluer. ‘Ozgur olabilmek o kadar kolay degil. Eskiden bodoslama toslardim. Kafam patlardi. Simdi yavas adimlarla ilerliyorum.’ Esra ise ‘her zaman oyle uclarda yasanmaz ask’ diyor. Oyunun galasina on bes yasinda bir genc gelmis ve ‘Yeni kusak diyorsunuz ama bu oyun beni hic temsil etmiyor’ demis. Yonetmen Mehmet Ergen’in cevabi ‘O bir asik olsun, oyle gelsin’ olmus...

OYUNUN KUNYESİ

Yazan: Sam Shepard, Ceviren ve Yoneten Mehmet Ergen, Dekor Naz Erayda Ses Tasarim Emre Ergen Isik Tasarim Yakup Cartik Muzikler Mor ve Otesi Oyuncular: Serhat Tutumluer (Eddie), Esra Bezen Bilgin (May), Cengiz Bozkurt (Martin), Oktay Sozbir (Yasli Adam) Yer ve zaman Her pazar 15.30’da Beyoglu Akbank Kultur ve Sanat Merkezi’nde. Biletler Biletix ve Akbank Kultur ve Sanat Merkezi giseleri. Ogrenci 7 YTL, tam 12 YTL.

DİGER OYUNCULAR

Cengiz Bozkurt: Tiyatro seruveni, ODTU Oyunculari ile basliyor. Ask Delisi’nin yonetmeni Mehmet Ergen’le yollari Londra’da kesismis ve beraber calismaya baslamislar. Oktay Sozbir: 1962’de İstanbul Sehir Tiyatrolari’nda ise basladi. 1975’te Yilmaz Guney’’in ‘Bir Gun Mutlaka’ adli filmiyle sinemaya adim atti. ‘Bizimkiler’ dizisinde Kapici Cafer’in kayinpederini oynadi..

Serhat Tutumluer
hurriyetim

Serhat Tutumluer'in Oyunları

Serhat Tututmluer Hacettepe Universitesi Ankara Devlet Konservatuvari'ndan mezun oldu. 1997 yilindan beri İzmit Sehir Tiyatrosu'nda calisiyor. Serhat Tutumluer'in Oynadigi oyunlardan bazilari; Hamlet, Roberto Zucco,Uc Kurusluk Opera, Lyistrata, Cimri, Don Juan, Bahar Noktasi, Oyunun Oyunu.

Serhat Tutumluer
akbanksanat

Friday, March 31, 2006

Forumlardan

Serhat Tutumluer Hakkında Buradaki Foruma Yorum Yazabilirsiniz;

süper
(Gönderen : tutku / 06.10.2005 16:13:59)
oyun bencede çok güzeldi ve harikaydi esra da çok güzel biri ve oyunculuğu harika ama orada en büyük oyuncu tabiki serhat tutumluer ona ben sahradan beri aşığım sounuda istediğim oldu ve onu gördüm çok güzel bi gündü ben onu çooook seviyorum serhat tutumluer duy sesimi lütfen :) tutku

esra bezen
(Gönderen : banu / 21.07.2005 12:15:01)
esra bezen bilgini izlediğimde bir kez daha hayran oldum tebrikler esra

kıskanıyorum ya
(Gönderen : gaye / 27.02.2005 20:16:38)
ya kıskanıyorum,yeter ya serhat tutumluer,bu hafta gittim ben oyuna herkezin dedigi gibi oyun ve serhat tutumluer harika,maili varsa nolur cevap atsın ya,mailim gayeguray@superposta.com çıkışta tanıştım,harika bi insan ya çok sıcakkanlı,güler yüzlü,,haftaya tekrar aksanatta olcam..

BENDE DELİ OLDUM
(Gönderen : DİLEK DERELİ / 23.02.2005 17:01:18)
BİR OYUNU BAŞTAN SONA HEYECANLA İZLEMEK YA OYUNUN İYİ OLDUĞUNU, YADA OYUNCULARIN İYİ OLDUĞUNU GÖSTERİR.AMA BİR GERÇEKTE SERHAT TUTUMLUER IN TAMAMİYLE OYUNU GÖTÜRDÜĞÜ.DİĞER OYUNCULARADA HAKSIZLIK ETMEK İSTEMEM AMA SERHAT TUTUMLUER BAŞKA DOĞARKEN TİYATRO SANATÇISI RUHUYLA DOĞMUŞ.ANNESİNİ TANIYIP TEŞEKKÜR ETMEK İSTERDİM.AMA ALLAHA TEŞEKKÜR EDİYORUM ONU BİZLE TANIŞTIRDIĞI İÇİN.LÜTFEN SİTE AÇSIN MAİL YOLLAMAK İSTİYORUM.YADA MAİL ADRESİNİ BİZE ULAŞTIRSIN BİRŞEKİLDE.


(Gönderen : sema / 03.02.2005 00:35:28)
oyunun güzelliği biraz da mor ve ötesinin yaptığı müziklerde yatıyor..tek kelimeyle harika.başarılarının devamını dilerim.

Süper
(Gönderen : Gaye / 02.02.2005 18:10:47)
Antalya 'da olsaydı keşke...Serhat TUTUMLUER yine döktürmüştür tabiri caizse.Dizinin reytingleri onun sayesinde fırladı.Hacettepe üniversitesi konservatuar bölümünden mezunmuş.İşinin hakkını verenlerden.Ne diyeyim başarılı,sağlıklı,mutlu,huzurlu,sonra bol paralı bir hayatı olsun :)

BAŞ TACI
(Gönderen : GİZEM / 26.01.2005 14:58:38)
BU OYUN BİR BAŞ TACI , ŞUBATTA DA OYUNDAYIZ.TEBRİK EDİYORUM.SERHAT TUTUMLUER SEN NE GÜZEL ŞEYSİN ÖYLE.BİZİ TİYATROYADA BAĞLADIN

doyumsuz bir oyun
(Gönderen : karsıl / 24.01.2005 12:40:56)
çok etkilendim bu oyundan tam 3 kez izleme fırsatı buldum çok haz aldım.tabi 3 kez izlememde oyunun yanısıra serhat tutumluerinde rolü büyük.onu çok beğeniyorum yeni oyunuda görüşmek üzere.

mükemmeldi
(Gönderen : canan d. / 20.01.2005 13:49:47)
çok güzel bir oyundu. herkese tşk. ama özellikle serhat tutumluere ayrı tşk ediyorum.onu çok seviyorum dizisine sırf onun için katlanıyorum.helal olsun dizinin reytinglerini bi anda yükseltti.oda okursa sevinirim.

SİNEMA
(Gönderen : Dilek DERELİ / 18.01.2005 13:45:29)
serhatı artık bir sinema filminde görme zamanı geldi diye düşünüyorum , tüm yapımcıların dikkatine aşk delisi böylesine kalite oyuncuyu sinemaya kazandırmalı diye düşünüyorum.

fanatik
(Gönderen : Dilek DERELİ / 12.01.2005 15:59:05)
ne demekse fanatik ben ondanım işte.görüşlerimizi aldığı için site yönetimine,bize oyunu sevdirdiği için sehata, iyi yönetiği için yönetmene seni çok sevdiğim için kendime teşekkür ediyorum .(sen 'den Kastım serhat) serhatada okutun lütfen.

aşk delisi olduk
(Gönderen : sezen / 12.01.2005 15:54:27)
vallahi pes dedirticek bi oyun.başarıların devamını diliyorum.

DOĞAÇLAMA
(Gönderen : Dilek DERELİ / 06.01.2005 13:31:05)
Ben çok tiyatro oyunu izledim çok tiyatro sanatçısı takip ettim ama, serhat gibi bakışlarını derinden hissettiren bir oyuncu görmedim.size abartı gelebilir ama oyunun afişindeki resimde dahi rolündeki derin ma içeren bakışları izleyiciye işliyor. Veserhatın oyunu sevdirmesini Gerçek bir profesyonel olduğunu bana aktarmasına bayıldım.Herkese bu oyunu tavsiye edebilirim.Elimde olsa her pazar gitmek isterdim.Seni takdir ediyorum Serhat.

serhatla herşey güzel
(Gönderen : dilek / 30.12.2004 13:01:12)
oyun güzel yönetende iyi ama iş birazda oyuncuda , oynadığı diziyede soluk getirdi bence serhat bu işi biliyor.aşk delisi serhatla güzel.

Serhat Tutumluer
nevarneyok

Karar Kimin ve Serhat Tutumluer

İngiltere’de sahnelendigi gunden bu yana kapali gise oynanan Karar Kimin adli oyunumuzun yazari Brian Clark. Cevirisi Nuvit Ozdogru tarafindan yapilan oyun, Sakir Gurzumar tarafindan sahneleniyor. Karar Kimin adli oyun, bir yandan kafanizda yasaminizla ilgili soru isaretleri olustururken, diger yandan yasadigimiz hayatin degerini bilmemiz gerektigini hatirlatacak. Oyunda Aliye dizisinden yakindan tanidigimiz Baris Falay (Mucahit) basarili roluyle goz kamastiriyor.

Oyun bu aksam İstanbul Buyuksehir Tiyatrolari Harbiye Muhsin Ertugrul Sahnesi’nde 20:30’da seyirciyle bulusacak.

Karar Kimin adli oyunda; Serhat Tutumluer, Eylem Tanriver, Zeynep Ozan, Tarik Keskiner, Esra Ronabar, Engin Benli,Selda Sercin, Baris Falay, Melih Duzenli, Erdem Irmak, Mustafa Arpacioglu, Aydin Sigali , Ahmet Yasar Ozveri ve Havva Serimer rol aliyor.Oyunun dekor tasarimi Efter Tunc’a, kostum tasarimi Ebru Aklar’a, isik tasarimi Yakup Cartik’a ait.Konusu ise ; Ken Harrison Guzel Sanatlar Okulunda ogretmendi ve ayni zamanda heykeltiraslik yapiyordu.Onun hayati gecirdigi trafik kazasiyla tamamen degismisti.Boyundan asagisi tamamen felc kalan Ken, artik sadece hastane odasindaki yataginda yatiyordu.Hayati bir anda sadece yatmaktan, ilac almaktan,cihazlara bagli yasamaktan ve hastane personeliyle konusmaktan ibaret oluvermisti.Bir daha eski hayatina donebilir miydi? Bunun icin doktorlari bir mucize bekliyorlardi.Kendisi icin yasamak ve yasamamak arasinda bir fark gormemeye baslayan Ken hayati icin kendi kararini vermisti. O artik yasamak istemiyordu.. Ancak kendi hayatiyla ilgili karari verebilecek miydi?

Serhat Ulueren
hurriyet

Thursday, March 30, 2006

Kasırga İnsanları ve Serhat Tutumluer

Kasirgayla gelen dirilis

Cenk DİNCSOY
Sali geceleri Show TV ekranlarinda izledigimiz "Kasirga İnsanlari"nin cekimleri, İzmir'in Cesme İlcesi'ne bagli Alacati Beldesi'nde devam ediyor. Alacati, diziyle birlikte tum Turkiye'de sohret kazandi. Rum evlerinin fiyati 100 bin dolara kadar yukseldi. Oyuncular Alacati sicakliginin diziye de yansidigi gorusunde. Tas evler, narenciye bahceleri ve zeytinliklerin yani sira yore halki da ekranlara yansiyor.
Basrollerini Mehmet Kurtulus, Ceyda Duvenci, Serhat Tutumluer ile Isik Yenersu gibi usta oyuncularin paylastigi Kasirga İnsanlari, farkli hikayesiyle kendi fanatiklerini yaratti bile. Kasirga İnsanlari, Ege kiyilarinda sakin bir kasabada yasayan bir grup insanin siradisi oykusunu anlatiyor. Bir kasirga gecesi cigirindan cikan siddet... Gecenin dogasiyla ortusen bir cinayet... Dort bir yana savrulan hayatlar... Surgun gibi zorunlu ayriliklar, bir turlu yasanamayan tutkulu bir ask ve dinmeyen acilar. Dizinin baskahramani olan ve bir ajani canlandiran Selcuk (Mehmet Kurtulus), yurtdisindaki operasyonlar nedeniyle ailesi ve sevgilisi Cemre'den (Ceyda Duvenci) uzun sure ayri kaliyor. Ozel yasaminda nahif ve sevecen biri olan Selcuk ailesine, arkadaslarina ve terk etmek zorunda kaldiklari eski eve son derece bagli. Sevdigi kadinla bu evde mutlu bir yasam kurma dusleri ise bir kazayla husrana ugruyor. Bir gorev sonrasi buyuk ozlemle dondugu kasabada hasret gideremeden bir kasirga gecesi yuzunden ortalik karisiyor. Uzerine faili mechul bir cinayetin golgesi dusen Selcuk, bu olayin zorunlu surgununu yasiyor. Selcuk'un en yakin arkadasi Alpan (Serhat Tutumluer) ise kasabanin varlikli bir ailesinin hasari oglu. Senarist Nevra Cangur'e gore Alpan, izleyicilere kotu ve antipatik gelse de aslinda seytan tuyu olan ve kazaya acik bir cocuk. Cemre'yi gordugu anda Selcuk'la cocukluk yillarindaki rekabetlerine bir yenisi ekleniyor. Ve Alpan Cemre'ye askini ikisinden de sakliyor. Dizide ayrica ayni kasabanin cocuklari olan arkadaslarin zamanla yollarinin nasil ayrildigi da anlatiliyor. Bunlardan birisi de Alpan'in yine cocukluk arkadasi olan Sinan (Mehmet Gunsur). Dizi bircok irili ufakli hikayeyi barindiriyor.
Alacati'nin buyusu
Ege sahillerinin sirin kasabalari Alacati ile Eski Foca'da cekimleri devam eden Kasirga İnsanlari'nin ekibi kisa surede kaynasmis. Diziye mekan olarak secilen Alacati, Yonetmen Nihat Durak'in tercihi. Nevra Cangur'den pek cok kisinin dizinin cekildigi yerleri merak edip sordugunu ogreniyoruz. Oyle ki Foca'dakiler bile Alacati'daki evi sormus. Eski bir Rum yapisi olan Mehpare (Isik Yenersu)'nin evi sanki dizinin ayri bir karakteri olmus. Daracik sokaklari ve portakal bahceleriyle Alacati, Cangur'un deyimiyle siirsel bir kasaba ve hikayeye gorsel olarak cok sey katiyor. Diger yanda baska bir sihire, belki biraz da urkutucu bir atmosfere sahip metruk ev var. Durak'in Alacati'da hos anilari var. Tercihinde bu anilarin etkisi olmus. "Cocuklugum burada gecti. Alacati'nin buyusu baska. Tarihi dokusu ve daracik sokaklari beni oldum olasi etkilemistir zaten." Dizide gorev alan herkes Durak'la ayni fikirde. Oyuncu Serhat Tutumluer, kasaba yasantisinin insan hayatina kattiklarindan etkilenmis. Alacati'daki yasantinin ic iceliginden etkilendigini dile getiren Tutumluer, "Alacati'da insanlar ayni gun birkac kez karsilasiyor. Gelir gelmez o sicakligi hissediyorsunuz. Dip dibe insa edilmis evleri, sikisik sokaklari ve dokusu insana buraya gelir gelmez bir sicaklik asiliyor" diyor.
Baska yerde olmazdi
Senarist Cangur, dizinin sicakligini Alacati'ya borclu olduguna inaniyor. "Bu dizi genis mekanlarda cekilseydi bu kadar sicak olmazdi. Alacati halki ise bambaska. Bir sokak dusunun. Orada yasayan herkes, her gece yan yana yatiyor." Cekim mekanlarinin sicakligindan mi bilinmez ama dizi ekibi cok kisa surede kaynasivermis. Dizide Alpan'in kardesini oynayan, oyunculuk kariyerinin cogunu İtalya'da yapan ve Ferzan Ozpetek'in unlu "Hamam" filminin oyuncusu Mehmet Gunsur, ekibin bes dakika icinde sanki yillardir arkadasmis gibi samimi oluverdigini belirtiyor: "Birkac gun icinde birbirimizin gozlerine bakarak anlasabilir hale geldik. Bu, oyunculugumuzu olumlu yonde etkiliyor. Nihat Durak ve Nevin Cangur'un yarattigi atmosferin de bu sicakliga katkisi oldu tabii." Ceyda Duvenci de Alacati sokaklarindaki sicakligin oyunculugunu olumlu etkiledigine inaniyor. Duvenci, "Alacati oyunculuguma cok sey katti" diyor.
Ekip tiyatro kokenli. Senarist Cangur, bu nedenle oyuncularin metni surekli irdelediklerini soyluyor. Ve gulerek ekliyor: "Oyle ki yonetmen senariste bes metreden fazla yaklasmak yasak dedi en sonunda". Ekip Cesme'deki Dalyankoy'de konakliyor. Farkli sehir hatta ulkelerden gelen oyuncular, Alacati'da bulusuyor. Mehmet Kurtulus Almanya'dan, Mehmet Gunsur İtalya'dan, Elvin ve Erdal Besikcioglu cifti Ankara'dan, Serhat Tutumluer İzmit'ten ve Ceyda Duvenci İstanbul'dan geliyor. Kadroya İzmir Devlet Tiyatrolari'ndan gelenler de ekleniyor. Durum boyle olunca is planini yapan asistan "Yeni oyuncular televizyonda canli yayindan alinsin" diye isyan ediyor. Alacati'daki balikcilar da dizide rol aliyorlar. Ustelik ekip onlari oldukca basarili buluyor. Oyunculara gore Alacati'nin ruhu halkina da yansimis. Halktan bazi kisilerin dizide figuran olarak gorundugunu belirten Mehmet Kurtulus, "Meydanda uc-dort kahve var. Plan geregi hepsi dizide oynadi. Ama bir tanesi bile kameraya bakmadi" dedi. Yonetmenin "Gelin buranin atmosferini yasayin" teklifi uzerine Alacati'ya gelen Nevra Cangur, yore halkiyla hasir nesir olmanin zorluklarini anlatiyor. "Resepsiyondakiler gelip 'Nasil Alpan en kral arkadasinin sevgilisiyle evlenir' diye sitem ediyorlar. Aile gibi olduk. Kimi zaman 'Ne yaptin boyle?' diye soruyorlar, ben de nerede ne yaptim acaba diye dusunuyorum. Herkesin deger yargilari, talepleri farkli. Beni ikna etmek gibi bir misyon edinmeye basladilar. Gunlerce tartistigim oldu."
Yurtdisi kariyerli oyuncular
Selcuk'u canlandiran Mehmet Kurtulus ve Sinan'i canlandiran Mehmet Gunsur, Kasirga İnsanlari'nin yurtdisi kariyerine sahip oyunculari. Oyunculuk kariyerinin neredeyse tamamini Almanya'da yapan Mehmet Kurtulus, orada ilk dizi tecrubesini yasadigini ama Turkiye'de is yapmaktan dolayi cok mutlu oldugunu soyluyor. Yurtdisinda calisan Turk oyuncularin cogunun memleket ozlemi icinde oldugunu belirten Mehmet Kurtulus, "Bir gun boyle bir teklif geldi ve bende degerlendirdim" dedi. Mehmet Gunsur da İtalya'da oyunculuk deneyimi kazandigini soyluyor. Genc yasina ragmen zengin bir sahne ve kamera gecmisi olan Gunsur, 1996 yilinda cekilen 'Hamam' filmiyle ilgi cekmisti. Hamam'dan sonra dort yil boyunca daha iyisini yapabilmek icin teklif edilen projeleri reddeden Mehmet Gunsur yine İtalya'ya donup bes sezon boyunca basrol oynadigini soyledi. Cok renkli, tecrubeli ve basarili kadrosu; tarihi dokuya sahip mekanlari ve ilginc oykusuyle Kasirga İnsanlari, uzerine daha cok konusulacak ve iz birakacak bir dizi oluyor.
Baris yuz yil surdu
Osmanli egemenligi altindaki bulundugu donemlerde Sakiz Adasi'nda yasayanlar, 182'1deki depremden sonra topluca goc edip, Cesme'nin kucuk bir koyu olan Alafata'ya yerlestiler. Rumlar ve Turkler, bu kucuk koyde yaklasik 100 yil boyunca baris icinde yasadilar. Bu mutlu tablo İzmir'in 1919 yilinda isgaliyle sona erdi. 1922 yilinda İzmir'in kurtulusundan hemen sonra Rumlar, Girit'e goctu. Mubadeleyle Selanik yakinlarindaki yerlerde iskan edildi. Rumlar'dan bosalan evler de yine mubadeleyle Bati Trakya'dan Kavala ve Karacaova'dan gelen Turk nufusa devredildi. Alacati'nin en buyuk kilisesi olan Aya Triada camiye cevrilirken mimari yapisi korundu. 1990'li yillarda yeniden kesfedilen Alacati, icinde buyuk avlulari ve sakiz agaclari olan tasevler koruma altina alindi. İzmir ve İstanbul'dan gelen cok sayida aydin, ozgun mimari yapisini gelecek yuzyillara tasima bilinciyle Alacati'ya yerlesti.
İkinci dirilis
Yuzyilin icinden yipranmisligiyla da olsa ozgun mimari yapisini koruyarak cikan Alacati, 2000'li yillara dogru unutulur gibi oldu. Alacati mudavimlerinin, daha once ziyaret edenlerin disinda eski kalabaliklari gormez oldu. 1990'li yillardaki ilgisini kaybetmeye baslayan Alacati, bir ekran dizisiyle ikinci dirilisini yasamaya basladi su gunlerde. Kasirga İnsanlari'yla birlikte Alacati'yi ziyaret edenlerin sayisi artmaya basladi. Kis mevsimi olmasina ragmen yakin illerden gruplar alinde ziyaretciler Alacati'ya akmaya basladi. Son gunlerde en cok sevgililer, yeni evliler bu sakin kasabayi gormek istiyor. İzmir'den İstanbul'dan hafta sonlarini burada geciren ciftler dikkati cekiyor. Kasirga İnsanlari'nin yol actigi ilgi, emlak fiyatlarina da yansimis. 1990'li yillarda artan ilgiyle birlikte tas evlerin ortalama fiyati 5-6 bin dolari bulmustu. Ancak Show TV ekranlarinda gorunen evlerin fiyatlari tirmandi. Alicilar ozellikle Kasirga İnsanlari'nda rol alan "unlu" evlerin pesinde.
Sekiz saatlik rotar
Kasirga İnsanlari'ni ceken ekip, Tunus ile Azerbaycan'in baskenti Baku'de de cekimler yapmis. Tunus'ta sinema klasigi "Star Wars" filminin mekanlari kullanilmis. "İngiliz Hasta"nin mekanlarinda da cekim yapma planlari varmis fakat Tunus'ta surekli peslerinde olan gorevliler ve korkunc burokrasi nedeniyle bu planlari hayalden oteye gidememis. İsin ilginci Tunus'ta tek suya dusen planlari bu degil. Yeni yila kendi ulkelerinde girme planlari da 16.00'da kalkacak ucagin sabah 08.00'de ucuvermesiyle yikilmis. Ucaklarin rotarli havalanmasina aliskin olan ekip, sekiz saat erken kalkisa bir anlam verememis. Bunu sorduklarinda, "Tunus'ta boyle seyler normaldir. Kafaniza takmayin" yanitini almis.
"Tatli" bir ani
Oyuncularin Alacati'da ilginc anilari da olmus. Bunlardan biri de Serhat Tutumluer. Tutumluer, Alacati'daki tatli bir anisini soyle anlatiyor: "Bir gun kahvede cekim yapiyoruz. Sesli cekim yaptigimiz icin de cekim esnasinda herkesin susmasi gerekiyor. Bu nedenle rica ettik, 'Susar misiniz' diye. Aralarinda bir 'tatli' varmis. Birden ayaga firladi ve hepimize var gucuyle bagirdi. 'Size ne benim konusmamdan. Susmuyorum!' Hepimiz sastik kaldik." Serhat Tutumluer, 'Susmuyorum' diye bagiran Alacatili'nin kim oldugunu merak edip sormus. 'O bir tatli' yanitini alinca daha da meraklanmis. Biraz daha kurcalayinca Alacati'da delilere 'tatli' denildigini ogrenmis.

Serhat Tutumluer
aksam gazetesi