Amacımız Namuslu Bir İş İzletmek
"Esir Kalpler"in başrol oyuncuları Serhat Tutumluer ve Zeynep Beşerler’le dizi üzerine konuştuk. Tutumluer ve ikinci başrolünü oynayan Beşerler, diziden umutlu olduklarını belirtiyorlar. Tutumluer; "Amacımız seyirciye namuslu iş izletmek" diyor.
- Esir kalpler ekibiyle tanışmanız nasıl oldu?
Serhat Tutumluer: İlk başta senaryo geldi. Tomris Hanım’la görüşmelerimiz oldu. Senaryoyu okudum ve beğendim. Esir Kalpler’in öyküsü ve oyuncu kadrosuyla büyük ilgi uyandıracağını düşünüyorum.
Zeynep Beşerler: Tomris Giritlioğlu’nun teklifiyle başladım ben de. Ona çok güveniyorum. Bu senaryonun devamlılığına da inanıyorum. Bunun yanında Zuhal karakteri çok farklı geldi bana. Benden çok ayrı yapısı vardı.
- Canlandıracağınız karakterlerden bahseder misiniz biraz?
Serhat Tutumluer: Ben Demir’i oynuyorum. Demir’in ailesi işçi fakat onu yetiştiren bir fabrikatör. Demir bir avukat, zekasını, duygusunu kullanarak geçmişi ve geleceğini planlamak durumunda.
Zeynep Beşerler: Benim canlandıracağım Zuhal karakteri, biraz uçarı bir karakter. Zengin bir ailenin tek kızı. Etrafındakilere, kendi oyuncağıymış gibi davranıyor. Kafasına koyduğunu yapan, bu arada etrafında dönen dış dünyadan pek haberi olmayan biri Zuhal.
- Zuhal karakteriyle örtüştüğünüz noktalar var mı?
Zeynep Beşerler: Zuhal, dikbaşlı ve yanlış olduğunu bilse bile kafasına koyduğunu yapan bir insan. Ben de böyleyim.
- Peki dizide Demir imkansız bir aşk mı yaşıyor?
Serhat Tutumluer: Her dizide olduğu gibi bizim dizide de imkansız bir aşk var. Türk Sineması’nda çok işlenen bir konuyu ele alıyoruz. Ailenin içinde büyüyen ama kardeş olmayan kız ve erkek, yaşları ilerleyince birbirlerine aşık olduklarını fark ederler. Öte yandan sizi doğuran mı size emek hercayıp sizi hayat sunan mı sorusunu tartışacağız dizide.
- Serhat Bey siz Sahra dizisinden sonra Esir Kalpler’le tekrar Kanal D ekranlarındasınız...
Serhat Tutumluer: Benim amacım seyirciye namuslu bir iş izletmek. İzleyiciyi kandırmadan sadece ’izleyici’ konumuna sokmadan, takip etmek zorunda ve düşünmek olduğu bir televizyon dizisi sunabilmek. Seyirciyi sadece izleyici olmak çıkartıp onu düşünmeye sevk eden bir dizi olacak bu.
- Bir izleyici olarak, televizyonlardaki dizileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Zeynep Beşerler: Bunları ayırt etmek bana düşmez. O dizilerdeki verilen emeği bildiğim için, eleştiri yapmayı kendime yakıştıramıyorum.
- Reyting kaygınız var mı?
Serhat Tutumluer: Bu bir sistem. Bana, "Neden böyle bir sistemin içindesiniz?" diye sorarsanız, şöyle derim; televizyona çıkma amacım, sinema filminde oynayabilmekti. İzmit Şehir Tiyatroları’nda oyunculuk yapıyordum. Sinema yönetmenlerinin beni orada görüp rol teklifi etme olasılığı çok düşüktü. Kendimi televizyon ekranlarında göstermek kararı aldım. Bu sistemin içine bilerek girdim. Reyting kaygıları var ama bazen iyi işler de gösterimden kalkıyor.
- Dizi beğenilmez ve dört bölüm sonra kaldırılırsa, bu sizi hırslandırır mı yoksa oyunculuk adına içinize kapanmanıza mı neden olur?
Zeynep Beşerler: Açıkçası ben dizinin bitmesini çok üstüme almam, herhalde benim yüzümden bitmiyordur. Ne hırs olur ne de başka bir şey olur. Ben zaten hırslı bir insan değilim. O yüzden de ’kısmette böyle olması gerekiyormuş, olmuş’ derim.
Serhat Tutumluer
- Esir kalpler ekibiyle tanışmanız nasıl oldu?
Serhat Tutumluer: İlk başta senaryo geldi. Tomris Hanım’la görüşmelerimiz oldu. Senaryoyu okudum ve beğendim. Esir Kalpler’in öyküsü ve oyuncu kadrosuyla büyük ilgi uyandıracağını düşünüyorum.
Zeynep Beşerler: Tomris Giritlioğlu’nun teklifiyle başladım ben de. Ona çok güveniyorum. Bu senaryonun devamlılığına da inanıyorum. Bunun yanında Zuhal karakteri çok farklı geldi bana. Benden çok ayrı yapısı vardı.
- Canlandıracağınız karakterlerden bahseder misiniz biraz?
Serhat Tutumluer: Ben Demir’i oynuyorum. Demir’in ailesi işçi fakat onu yetiştiren bir fabrikatör. Demir bir avukat, zekasını, duygusunu kullanarak geçmişi ve geleceğini planlamak durumunda.
Zeynep Beşerler: Benim canlandıracağım Zuhal karakteri, biraz uçarı bir karakter. Zengin bir ailenin tek kızı. Etrafındakilere, kendi oyuncağıymış gibi davranıyor. Kafasına koyduğunu yapan, bu arada etrafında dönen dış dünyadan pek haberi olmayan biri Zuhal.
- Zuhal karakteriyle örtüştüğünüz noktalar var mı?
Zeynep Beşerler: Zuhal, dikbaşlı ve yanlış olduğunu bilse bile kafasına koyduğunu yapan bir insan. Ben de böyleyim.
- Peki dizide Demir imkansız bir aşk mı yaşıyor?
Serhat Tutumluer: Her dizide olduğu gibi bizim dizide de imkansız bir aşk var. Türk Sineması’nda çok işlenen bir konuyu ele alıyoruz. Ailenin içinde büyüyen ama kardeş olmayan kız ve erkek, yaşları ilerleyince birbirlerine aşık olduklarını fark ederler. Öte yandan sizi doğuran mı size emek hercayıp sizi hayat sunan mı sorusunu tartışacağız dizide.
- Serhat Bey siz Sahra dizisinden sonra Esir Kalpler’le tekrar Kanal D ekranlarındasınız...
Serhat Tutumluer: Benim amacım seyirciye namuslu bir iş izletmek. İzleyiciyi kandırmadan sadece ’izleyici’ konumuna sokmadan, takip etmek zorunda ve düşünmek olduğu bir televizyon dizisi sunabilmek. Seyirciyi sadece izleyici olmak çıkartıp onu düşünmeye sevk eden bir dizi olacak bu.
- Bir izleyici olarak, televizyonlardaki dizileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Zeynep Beşerler: Bunları ayırt etmek bana düşmez. O dizilerdeki verilen emeği bildiğim için, eleştiri yapmayı kendime yakıştıramıyorum.
- Reyting kaygınız var mı?
Serhat Tutumluer: Bu bir sistem. Bana, "Neden böyle bir sistemin içindesiniz?" diye sorarsanız, şöyle derim; televizyona çıkma amacım, sinema filminde oynayabilmekti. İzmit Şehir Tiyatroları’nda oyunculuk yapıyordum. Sinema yönetmenlerinin beni orada görüp rol teklifi etme olasılığı çok düşüktü. Kendimi televizyon ekranlarında göstermek kararı aldım. Bu sistemin içine bilerek girdim. Reyting kaygıları var ama bazen iyi işler de gösterimden kalkıyor.
- Dizi beğenilmez ve dört bölüm sonra kaldırılırsa, bu sizi hırslandırır mı yoksa oyunculuk adına içinize kapanmanıza mı neden olur?
Zeynep Beşerler: Açıkçası ben dizinin bitmesini çok üstüme almam, herhalde benim yüzümden bitmiyordur. Ne hırs olur ne de başka bir şey olur. Ben zaten hırslı bir insan değilim. O yüzden de ’kısmette böyle olması gerekiyormuş, olmuş’ derim.
Serhat Tutumluer
0 Comments:
Post a Comment
Subscribe to Post Comments [Atom]
<< Home